Peyzaj Tasarımında Kullanılan Elemanlar-I
Doğal Elemanlar
Arazi Biçimleri
Özellikle engebeli araziler söz konusu olduğunda, arazi biçimleri peyzaj tasarımına yön veren ana elemanlardan biri olarak değerlendirilmelidir. Tasarımcı araziyi belirli ölçüde değiştirerek düzenleme yapabilir. Ancak bu müdahalenin ölçüsü yerinde olmalı, arazi biçiminin doğasına aykırı bir şekillendirmeden kaçınmaya özen gösterilmelidir.
Doğal ya da düzeltilmiş arazi biçimleri çok amaçlarla kullanılabilir:
• Örneğin, seviye farkları dolaşım türlerini veya arazi kullanımlarını ayırabilir.
• Arazi biçimi ya da seviye farkı mekan tanımlayabilir.
• Küçük bir hendek görüş alanını etkilemeden fiziksel engel sağlayabilir.
• Mevcut bir tepe rüzgardan korunmak için kullanılabilir.
Su
Tarih boyunca su insan yaşamının temel elemanlarından biri olmuştur. Örneğin, deniz ve nehirler birçok yerleşkeye hayat vermiş ve genellikle yer seçimlerinin ana nedenlerinden biri olmuştur. Suyun işlevleri şöyle sıralanabilir:
Sulama
İçme
Temizlik
Savunma
Taşıma
Dinlenme, eğlenme
Endüstri toplumu kentlerde su yüzeyleri rekreasyonel etkinlikler için kullanılıyor. Bunun yanında, ne yazık ki su alanları bir çok sanayinin atıklarını boşalttığı yerler olarak da kullanılıyor. Gerçek bir ekolojik bilincin yükselmesi ve doğal çevreyi korumaya ilginin artması, uygun teknolojilerin gelişmesiyle de desteklenirse bu tür kirliliğin yol açtığı çoğu kalıcı zararlar bir dereceye kadar önlenebilecektir.
Mevcut doğal su elemanlarının dışında peyzaj tasarımcısı yapay olarak yaratılmış su yüzeyleri de kullanabilir. Ancak inşa ve bakım giderlerinin yüksekliği nedeniyle, su dikkatle ve anlamlı olduğu yerlerde kullanılmalıdır.
Özellikle, sıcak ve kuru iklimlerde su çok makbuldür. Bu tip çevreler için bir çeşme, bir selsebil, küçük bir çağlayan, fıskiyesiyle küçük bir havuz, dar su kanalcıklarından oluşmuş bir ağ uygundur.
Bitkilendirme
Bitkilerin insan hayatındaki yeri farklı önemlerde de olsa daima varlığını sürdürmüştür. Mitsel ve dinsel önemler atfedilen bitkilere simgesel değerler yüklenmiştir. Bazı bitkiler verimliliğin, uzun yaşamın, bilgeliğin ya da doğruluktan sapmanın simgeleri olarak görülmüştür. Bitkilerle kurulan bu etkileşim, mimarlık söz konusu olduğunda da, hiç küçümsenmeyecek düzeyde değildir.
Bitkilerin işlevleri
Ağaç, çalı, çimen gibi bitkilerle arazi biçimlerindeki karakterin ortaya çıkarılması, daha güçlü olarak belirlenmesi sağlanabilir. Örneğin bitkilerin kullanımıyla istenen arazi biçimleri abartılabilir, manzara ya da binalar çerçevelenebilir, tepeler ya da vadiler tanımlanabilir.
Örneğin ağaçların ya da çalıların şu tip işlevleri olabilir.
a. Yapıları çevreleri ve birbirleriyle bağdaştırma, dış mekanları bağlama;
b. Sınır ve alanları tanımlama, vurgulama ya da ayrıştırma;
c. Dolaşım açısından: araç trafiğini ayırma, yaya trafiğini yönlendirme, trafikten korunmak üzere fiziksel engel oluşturma, doğrusal aksları, köşe ya da birleşim noktalarını vurgulama;
d. Çevredeki bina gibi elemanları gövdeden dallara, dallardan saplara, yapraklara taşıyan ölçek atlaması ile insan ölçeğine getirme;
e. Görsel engellemeler oluşturarak mahremiyeti sağlama, istenmeyen görüntüleri örtme;
f. Dış mekan yaratma ve tanımlama; tavan etkisi vererek, çeşitli alanları birbirinden ayırarak ya da çevreleyerek, bu dış mekanlara kimlik kazandırma;
g. Seviye farklarını belirleme, eğimleri vurgulama;
h. Görüş açılarını yönlendirerek Vistalar yaratma, görüş açısını bir nesne ya da binaya doğru veya onlardan uzağa çekme;
i. Rüzgardan, tozdan, aşırı güneşten ve eğer yeterli yoğunlukta kullanılırsa gürültüden koruma;
j. Alt-iklim kontrolü sağlama;
k. Güzel koku verme;
l. Biçim, doku ve renk aracılığıyla bir bina, yer kaplaması veya su yüzeyi ile uyum ya da tezat yaratma;
m. Önemli bir peyzaj elemanını ön plana çıkarma;
n. Yağmur suyunun hızla yere düşerek zarar vermesini engelleme;
o. Erozyon kontrolü sağlama.
Bitkilerin analizi ve seçimlerinde rol alan etkenler
Bitkiler çeşitli kategorilerde incelenebilir. Ekolojik toplumlar, botanik sınıflamalar, bahçıvanlığa göre tiplemeler, ya da estetik açılardan analizleri yapılabilir.
Ekolojik açıdan inceleme:
Bitkilerin yeryüzündeki dağılımı onların genetik açıdan belirlenmiş tolerans kapasitelerine bağlıdır. Toprak cinsi, su ve ısı gereksinimleri tolerans kapasitesi konusunda bazı sınırlayıcı etkenlerdir. Bitkiler yerlisi oldukları bölgelerle benzer iklimsel koşullara sahip çevrelerde yetişebilirler; ancak anayurtlarında daha sağlıklı yaşamlara sahip olurlar. Ekolojik topluluğa göre sınıflandırmanın dünya üzerindeki dağılım haritası, bitkilerin büyüme olanaklarını anlatır.
Botanik açıdan sınıflandırma:
Botanik açıdan sınıflandırma bitkileri aile, tür, sahip oldukları çiçek/yaprak/meyve vb. çeşitlerine göre guruplar; ve her bitkiye bir isim verir. Bir bitki için günlük dilde kullanılan ad yalnızca dilden dile değil, bir dil içinde de yörelere göre değişebiliyor. Bu bakımdan,
peyzaj tasarımı ve uygulamalarında uluslar arası kabul edilmiş Latince adları kullanmak daha güvenilir olmaktadır. Bu adlandırma antik yunan dönemine dek uzanır; ancak darwin’in evrim teorisi isimlendirme konusunda özellikle bir ilerleme sağlamıştır.
Latince adlandırma iki bölümden oluşmaktadır; birinci bölümde bitkinin özü, ikincisinde ise türü gösterilir.
örnek:
Populus alba
öz tür
(aile gurubu) (alt gurup)
Bu adlar aynı zamanda bitkilerin özellikleri hakkında da ipuçları verir.
Bahçeciliğe göre tipleme:
Bu gruplamaya göre bitkiler, ağaçlar, çalılar, yer örtücüler, çiçekli bitkiler ve tırmanıcılar olarak gruplandırılır.
A- Ağaçlar
Ağaçları diğer bitki tiplerinden ayıran özellikleri tek bir gövdeye ve 3 metreden yüksek boya sahip olmalarıdır.
Ağaçların grafik gösterimi
Ağaçlar türlerine ve ölçeklerine göre gerek planda gerekse görünüşte farklı gösterimlerle sunulurlar.
Peyzaj tasarımında arsada mevcut ağaçlara yönelik prensipler
Peyzaj tasarımı ya da uygulamasında arsada mevcut ağaçlar zarar görmekten korunmalıdır.
Tasarımcı arazi üzerindeki mevcut ağaçları, özellikle de uyum sağlama yeteneği sınırlı olan yaşlı ağaçları korumaya özen göstermelidir.
Bir taşıma ya da kazı sırasında kesilen kök tüm kök sisteminin %5’ini geçmemelidir. 7,5 cm. çapından daha büyük kökler kesilmemelidir. Kazı ağacın merkezine 4,5m’den fazla yaklaşmamalıdır.
B- Çalı türleri:
Çalılar, 0,9 – 3 m. Arasını geçmeyen boyları, birden fazla gövdeye sahip olabilme gibi özellikleri ile ağaçlardan ayrılırlar. Yaprakları yere yakın olan çalılar fiziksel engel görevini üstlenebilir.
C- Yüzey kaplayıcılar:
Toprağı kaplayan, bodur büyüyen bitkilerdir. Eğer az bakım isteyen türleri seçilirse, beton ya da birim yer kaplamasından daha ucuza malolur. Eğimlerde erozyonu denetlemede yararlı olduğu gibi, değişik dokular sağlar; ısı, nem ve tozu emmede yardımcı olur.
D- Tırmanıcılar:
Tırmanıcılar pergola ya da çardak gibi yapıcıklarda gölge amaçlı kullanılırlar. Duvarlarda ısıya karşı yalıtım sağlamak veya cam yüzeylerde gün ışığını yumuşatmak amacı ile bina çeperlerinde kaplama olarak yer alabilirler.
BİTKİ FORMLARI
ÇİTBİTKİLERİ
Taflan, Ligustrum, Alevçalısı, Defne, Karayemiş, Mazı vs.
Çit Bitkisi Dikim Formlari
Çit bitkileri kullanım yeri ve amacına göre ;tek sıralı,çift sıralı veya üçgen şekilde dikilirler.
SÜTUN FORM
Serviler, Leylandiler vs.
PİRAMİT FORM
Piramit Mazı, Piramit İlex, Ladin, Göknar, Sedir Vs.
SARKIK FORM
Sarkık Söğüt, Sarkık Huş, Sarkık Dut Vs.
TİJLİ FORM
Bitkinin 1,5-2 m ya da daha fazla bir mesafede dal yapmasına müsaade edilmemiş (dalsız sutun bir gövde elde edilmiş) sonrasında taç şeklinde dallanmıştır.
SOLİTER BİTKİ
Bitkiler gruplar ve soliter olarak kullanılırlar. Soliter türler tabii ve nadir güzelliklerini tek başlarına gösteren ağaç ve çalı türleridir. Soliter ağaç ve çalılar açık ve geniş ölçüde çim alanlar üzerinde teras ve merdiven kenarlarında ev ve bahçe duvarlarının önünde güzel görünürler.
Salkım formlu soliter ağaçlar göl nehir gibi yatay su yüzeylerinin civarlarında, sutun ve piramit formlu ağaçlar dikey yükselen mimari yapıların önünde, küre formlu ağaçlar kubbe şeklindeki yapıların önünde kullanılırlar.
Canlı Materyalin Proje Üzerinde Gösterilmesi
Park ve bahçelerde dikilecek ağaç ve çalı fidanlarına ayrılacak saha bitkinin dikim anındaki taç büyüklüğüne göre değil, türün genetik yapısına ve normal yetişme şartlarında hayatları boyunca alabilecekleri taç genişliğine göre hesap edilir.
Bitkiler projede maksimum taç genişliklerinin iz düşümleri ile gösterilirler. Dolayısı ile planda daire ya da daireye yakın şekillerde çizilirler.
Çınar-Kayın-Okaliptüs-Ceviz =12-14 m
Meşe-Akçaağaç-Kestane-Dişbudak =10-12 m
Küçük ağaç ve iğne yapraklılar=8-10 m
Ağaççık ve piramit formlu büyük ağaçlar=6-8 m
Büyük çalılar =4-6 m
Küçük çalılar =1-4 m arasında gösterilir.
Yapılı Elemanlar
Binalar ve Korunaklar
Arazide bina ve korunakların çevreleriyle uyum içinde olmaları gerekir. Binalarla çevrelerindeki peyzajın ilişki biçimlemesine dönük çeşitli tutumlar olmuştur.
Doğal çevrelerde binaların göze batmaması için, bazı saklama teknikleri de geliştirilmiştir. Bitkilendirme ve topografya ile yapı geniş arazi içerisinde saklanabilir. Diğer bir yol renk kullanımıdır. Eğer bir yapı koyu renkse ve özellikle yakınında da ağaçlar varsa, yüzeye düşen gölgeler kamufle olmasına yardım edecektir. Binalar:
• İstenilir alt-iklim koşulları oluşturmak
• Tanım elemanları
• Perdeleme elemanları,
• Arka fon elemanları olarak,
• Peyzaja hakim olmak,
• Peyzajı düzenlemek,
• Peyzajı kucaklamak,
• Peyzajı çerçevelemek,
• Peyzaj güçlerini, özelliklerini ve biçimlerini en iyi şekilde korumak, şekillendirmek veya vurgulamak,
• Yeni bir peyzaj yaratmak,
• Bir işlevi dramatize etmek,
• Tanımlı bir mekanı dramatize etmek için konumlandırılabilir.
Genel olarak binalar insancıllaştırılmış peyzajda önemli ve baskın elemanlardır. Yapılar, temel barınmayı, iklim denetimini, mahremiyeti, gelişmiş bir çevreyi, rahat ve medeni bir yaşamın gerektirdiği servisleri sağlarlar. Binalar iki yönle de dolaşımı sağlayan ve görsel bağlar kuran kapılar ve cam yüzeyler aracılığıyla çevrelerindeki peyzajla ilişkilendirilebilirler. Yapılı kentsel alanlarda, bina dizileri ya da gurupları sokak ve meydanları biçimlendiren, mekan organizasyonu oluşturan en önemli elemanlardır.
Kent (Sokak) Mobilyaları
Kent (Sokak) mobilyası kavramı çöp kutusundan aydınlatma elemanına kadar çok çeşitli nesneleri kapsamasına karşın, bir çoğunun kentsel çevrede küçük ölçekte ve genellikle çok sayıda olmaları gibi ortak nitelikleri vardır. Bir sokak mobilyası nesnesinin çevresiyle kurduğu göreli ölçüler ilişkisi, onun ölçeğini oluşturmaktadır. Nesnelerin boyutları, işlevleri ve bazen de yönetmeliklerdeki spesifikasyonlarla saptanırken, öte yandan bir kompozisyon bütünlüğü içinde birbirine göre doğru ölçek ilişkilerinin sağlanması da önemlidir.
Özellikle kamusal alanlarda serbest mobilya kullanmaktansa genel tasarımla entegre olabilecek, sabit, zarar görmesi zor olan sağlam malzemeden inşa edilmiş mobilyalar kullanılmalıdır. Örneğin, bir çeşmenin ya da havuzun kenarı, bir istinad duvarı ya da alçak bir duvar ve basamaklar oturma elemanları olarak kullanılabilmeli, böylece etrafta fazladan kırılgan bir nesne yaratmaktan kaçınılmalıdır.
Aşağıdaki kriterler sokak mobilyalarının seçimi ve konumlandırılmasındaki genel ilkeleri kapsamaktadır:
a. İşlev – sokak mobilyası nesnesinin düşünülen durum için gerekliliğine karar vermek
b. Konumlandırma ve yerleşim – o mobilya için doğru yeri bulmak
c. Biçim ve görünüş – tek tek elemanların tasarımında sürekliliği, ya da en azından tasarımda uyumu sağlamak
d. Sağlamlık
e. Maliyet
Büfeler, telefon kulübeleri, pergolalar, arkadlar, reklam ve işaret panoları, otobüs durakları gibi diğer tipteki korunaklar, korkuluklar ve posta kutuları, dış mekan düzenlemelerinde oldukça sık kullanılan elemanlardır. Çeşmeler, havuzlar, aydınlatma elemanları, oturma düzenekleri, bitki konteynerleri ve çiçek tarhları, ağaç yuvaları ve çöp kutuları da sokak mobilyası sınıflandırmasına girmektedir; ve bir çevre peyzaj tasarımının entegral parçası olarak ele alınmalıdır.
Döşenmiş Yüzeyler
Döşenmiş zemin yüzeyleri aşağıda belirtilen farklı işlevleri için kullanılırlar:
a. Sert ve dayanıklı bir yüzey sağlamak;
• Trafik yükünün aşındırıcı etkilerine karşı dayanıklılık,
• Trafik yükünü eşit olarak dağıtmak,
• Hareketin kolaylaştırılması ya da zorlaştırılmasıyla trafik yükünün belirlenmesi.
b. Araç ve yaya trafiğinin kesiştiği yerlerde uyarı sağlamak;
c. Mülkiyeti tanımlamak;
d. Yön vermek;
e. Çevredeki farklı elemanlar arasında birlik sağlamak – bir yapıyı veya anıtı bulunduğu araziye uyumlandırmak;
f. Çevreye ölçek vermek;
g. Farklı işlevleri olan alan ve mekanları tanımlamak;
Döşeme malzemelerinin seçimini etkileyen bir çok faktör vardır;
• Döşenecek yüzeyin işlevi,
• Taşıyacağı trafik türü,
• Yerel arazi koşulları,
• Malzemenin erişilebilirliği,
• Malzemenin maliyeti,
• Görsel nitelik.
Malzeme seçim olasılıkları iki yönden değerlendirilebilir: işlevsel gereksinim ve fiziksel görünüş, ya da konstrüksiyon yöntemleri açılarından.
İşlevsel gereksinim ve fiziksel görünüş yönünden, yüzey malzemeleri şöyle olabilir:
A. Düzgün yüzey malzemeleri
• Düzgün veya ince dokulu kaplama birimleri
• İşlenmiş yüzeyli sürekli döşemeler
• Kum
• Çim
• Sıkıştırılmış toprak
• Su
B. Kaba yüzey malzemeleri
• Arnavut taşı
• Serbest çakıl
• Kaba yüzey verilmiş beton
• Çim üstüne yerleştirilmiş döşeme birimleri
Konstrüksiyon yöntemleri açısından, yüzey malzemeleri şöyle gruplandırılır:
A. Birim kaplama malzemeleri
• Hazır beton yüzey blokları
• Hazır yapay taş yüzey blokları
• Doğal taş
• Seramik ve mozaik karolar
• Tuğla
• Arnavut taşı
• İri çakıl taşları
• Ahşap
B. Sürekli kaplamalar
– Esnek kaplamalar
• Çakıl taşı
• Asfalt
• Serbest büyük çakıl taşları
– Sert kaplamalar
• Yerinde dökme beton
Kaynak: Şule KADER ve Mustafa KUPİK /Peyzaj mimarisinde tasarım
Leave a Reply
Want to join the discussion?Feel free to contribute!