Hizmet Ömrünü Tamamlamış Emprenyeli Ağaç Malzemenin Çevresel Tehditleri ve Geri Dönüşüm Prosesleri-2

4. Ahşap Koruma Endüstrisinde Kimyasal İçerikli Çevresel Atıklar

Son yıllarda çesitli atık türleri ile ilgili tanımlamalar yapılmıs, bu tanımlamalarda emprenye edilmis ve içerisinde ağır metaller, kreozot, PCP vb. bulunan ağaç malzemeler tehlikeli atıklar olarak EEC ve DIS standartlarında sınıflandırılmıstır. Atık çevre yönetmeliğinin 2006 yılında yaptığı değerlendirmeye göre ağaç malzemede kullanılan koruyucu kimyasal atık listesi Çizelge 2 de verilmistir.

Çizelge 2. Ahsap koruma endüstrisinde atıklar (Anonim, 2006)

Ahşap Koruma Atıkları                
Halojen olmayan organik ahşap koruyucu maddeler
Organik olarak klorlanmış ahşap koruyucu maddeler
Organik metal ahşap koruyucu maddeler
Anorganik ahşap koruyucu maddeler
Tehlikeli maddeler içeren diğer ahşap koruyucuları
Başka bir şekilde tanımlanmamış ahşap koruyucuları

Bu listede yer alan koruyucu maddelerin atık olarak değerlendirilmesi için ayrıca emprenye maddeleri içerisinde bulunan zararlı elementlerin U.S halk sağlığı kurumu tarafından belirlenen tolerans limitlerini de asmaları gerekmektedir.

İçme sularındaki zehirli maddeler için U.S halk sağlığı kurumu tarafından belirlenen tolerans limitleri Çizelge 3’de belirtilmistir.

Çizelge 3. Emprenye maddelerinin tolerans limitleri

Emprenye Maddesi

 

Tolerans limitleri (mg/lt)

Bakır

Krom

Arsenik

Çinko

Fenol

Pentaklorofenol

0.50

0.05

0.05

1.00

0.001

0.05

Tolerans limitleri, özellikle emprenye isleminin yapılması esnasında, emprenye edilmis ağaç malzemenin kullanımı evresinde ve kullanım ömürlerini tamamladıktan sonraki dönemlerde önem kazanmaktadır. Bilinen geleneksel metotlarla kirlilikten arındırılması zor olan su kirliliği, bu yönüyle endüstride çözülmesi zor bir problem olusturmakta ve bunun sonucu olarak kalıcı çevresel sorunların kaynağı haline gelmektedir. Özellikle içerisinde fenolik bilesenler bulunan koruyucu maddelerin litrede 0,001 mg’ı geçmemesi gerekmektedir (Corpit, 1971). Bu değer asılması durumunda akarsular ve deniz suyunda yasayan canlılar için oldukça tehlikeli bir durum söz konusu olmaktadır (Anon, 2008). Fakat EPA tarafından yapılan çalısmalara göre bu tolerans limitleri asılmadığı sürece herhangi bir problem olusmamaktadır. EPA tarafından yapılan diğer bir çalısmada arsenik ve krom gibi iki zehirli element içeren CCA, emprenye edilmeden karısım halindeyken çok tehlikeli bir madde olarak canlı yasamını tehlikeye sokabilmesine karsın, ağaç malzemeye tatbikinden sonra iyi bir kimyasal bağlanma gerçeklestirdiğinden çevresel zararının son derece az olabileceği belirtilmistir. Schroeder (2008); bütün canlıların yasamları boyunca doğal arsenikten az veya çok etkilendiklerini, bes değerlikli formdaki arseniğin ise canlılara karsı olan zehirlilik etkisinin çok az olduğunu belirtmistir. Aynı zamanda arseniğin, normal konsantrasyonlarda zehirli olmadığı, vücuttan atılmasının hızlı olduğu, büyük miktarının böbrekler yardımıyla atılabildiği belirtilmistir. Bu nedenle CCA ile emprenye edilmis olan ağaç malzemeler belirlenen tolerans limitlerinde kullanılırsa hem kullanım yerinde hem de kullanım sonrasında canlı yasamını tehdit etmemektedir (Schroeder, 2008).

Kartal ve Kantay (2006); özellikle CCA emprenye maddesinin piknik masaları ve çocuk oyun grubu elemanlarında kullanımından kaçınılması gerektiğini belirtmislerdir. CCA emprenye maddesinin ABD, Japonya, Almanya, Fransa, Đngiltere, Portekiz, Avusturya, Đsveç, Norveç, Slovenya ve Slovekya gibi birçok ülkede kullanımı sınırlandırılmıstır. CCA direkt temas edilen ahsap malzemelerde kullanımı yasaklanmasına rağmen (USEPA 2002; USEPA 2003; WEST 2004) halen Hindistan, Tayland, Zimbabve, G.Kore, Latvia, Costa Rica, Uruguay, G. Afrika Cumhuriyeti, Venezuela, Malezya, Sili, Meksika, Brezilya gibi ülkelerde kullanılmaktadır (Kartal ve Kantay 2006). Bununla beraber ABD’de bina temelleri, otoban konstrüksiyonları, telekomünikasyon direkleri ve deniz içi yapılarda kullanılacak ahşabın emprenyesinde kullanılmaktadır (Lebow, 2004).

5. Emprenyeli Ahşap Malzeme Atıklarının Niteliği ve Yeniden Kullanımı

Emprenye edilmis ağaç malzemenin ortalama 20-40 yıl arasında hizmet verebildiği göz önünde bulundurulduğunda her yıl önemli miktarda hizmet ömrü bitmis emprenyeli atık malzeme olustuğu söylenebilir. Olusan bu katı atık potansiyeli gün geçtikçe artarak çevresel tehdit olusturmaktadır (Huang ve Cooper, 2000). Bu konuda Türkiye üzerine yapılmıs bir istatistik bulunmamaktadır. Örneğin Fransa’da yapılan bir istatistik 25 milyon adet telefon direğinin kullanımda olduğunu, bunların içinde her yıl yaklasık 500 bin adedinin hizmet ömrünü tamamladığını belirtmektedir. Ahşap malzemenin emprenye islemine tabi tutulması ile geri dönüsüm isleminin toplam maliyetlerinin doğal olarak kullanılmasından daha fazla pahalıya mal olduğu da baska bir arastırmada ortaya konulmustur.

Bu konu üzerine yapılan bilimsel çalısmalar sonucunda, emprenyeli ahşap atıklarının çevreye verdikleri zararın yanı sıra ekonomik anlamda da büyük kayıplara sebep olduğundan hem çevresel, hem de ekonomik zararların önlenmesi için bazı öneriler ortaya konulmustur. EPA 1990 yılında hizmet ömrünü tamamlamıs emprenyeli telefon ve çit direklerinin katı atık olarak adlandırılamayacağını açıklamıs, 1992 ve takip eden yıllarda Washington, California ve Oregon eyaletleri de EPA ile aynı sonuçlara varmıstır. Bu sonuçlara göre emprenye edilmis ağaç malzeme, çit direklerinde, istinat duvarlarında, peyzaj uygulamalarında, güvertelerde, iskelelerde ve bu gibi yapı alanlarında tekrar kullanılabilir. Ancak burada unutulmaması gereken bir husus, tekrar kullanıma alınan bu malzemeler kullanılırken bir önceki kullanıma bağlı kalınması gerekir. Yani; daha önceki kullanıma ait dökümanları içeren tüketici bilgi formu ve ürün kullanım kılavuzu dikkate alınmalıdır. Ayrıca son kullanıcının katı atıkları yok etme islemini gerçeklestirmesi Federal RCRA (Resource Conservation and Recovery Act) programına göre yapılan TCLP (Toxicity Characteristic Leaching Procedure) testlere dayalı olarak yapılmaktadır. TCLP tarafından tanımlanmamıs emprenyeli ağaç malzeme ürünleri atık olarak nitelendirilmemektedir (Anon, 2007).

Emprenye edilmis odun atığı ile ilgili olarak kabul edilen atık yönetim stratejileri hiyerarsisi (Cooper, 2003) en fazla tercih edilmesi gerekenden en az tercih edilmesi gerekene doğru asağıda sıralanmıstır (Kartal ve ark, 2006).

1- Atık eliminasyonu veya azaltma
2- Atığın modifikasyonu
3- Atığın tekrar kullanımı
4- Atığın geri çevrimi
5- Atığın yakılması
6- Atığın gömülerek yok edilmesi

Dünyada her sene insaat sektöründe, limanlarda, tren yollarında ve haberlesme sektöründe emprenyeli ağaç malzemeler kullanım ömürlerini tamamladıktan sonra zehirli madde olarak nitelendirilan ağır metalleri ve odun hammaddesini değerlendirmek amacıyla çesitli yöntemler gelistirilmistir. Bu yöntemlerle hem çevresel anlamda olusan kaygılar minimuma indirilmistir, hem de bulunduğu ülke ekonomisine katkı sağlanmıstır.

6. Emprenyeli Ahşabın Yok Edilmesi ve Geri Dönüsüm İşlemleri

Hizmet ömrü bitmiş emprenyeli odun atıkları, geri dönüşüm için büyük miktarda kaynak oluşturmaktadır. Yok etme metotları olarak kullanılan yakma ve toprağa gömme işlemleri riskli ve ekonomik olmayan uygulamalardır. Emprenyeli ahşap malzemenin yakılması işlemi kolay görülse bile, yakılması esnasında olusan kül içerisinde ağır metallerin bulunması, aynı zamanda uygun bir sıcaklık seçilmediği takdirde zehirli gazların yayılması gibi birçok zararlı etkiler oluşabilmektedir. Toprağa gömerek yok etme isleminde emprenye edilmis odun atıklarından yıkanma ve topraktaki rutubet vasıtasıyla ağır metallerin uzaklasıp toprağa ve yeraltı sularına karısması riski bulunmaktadır. Üstelik emprenye edilmis odun atığının kesilmesi, islenmesi, yongalanması, liflendirilmesi ve bu atıkların kompozit malzeme yapımında işçilere ve çevreye zarar vermesi de mümkündür (Felton ve De Groot, 1996).

Yok etme işlemindeki uygulamaların meydana getirdiği olumsuz etkilerden dolayı emprenyeli ağaç malzeme içeriğinde bulunan ağır metallerin geri alınması önem kazanmaktadır. Kimyasal, biyolojik veya bunların ikisinin kombinasyonu seklindeki yöntemler sayesinde emprenye maddesi odundan uzaklaştırılabilmektedir.

6. 1. Biyolojik Yöntemler

Son yıllarda zehirli maddelerin biyolojik yollardan geri dönüsüm metotları önem kazanmış ve bununla ilgili araştırmalar yoğunlaşmıstır. Biyolojik iyileşme ve biyolojik dönüsüm metotları hidrokarbon içeren karısımların büyük bir oranda dönüşümü ve biriktirilmesi yanında mikrobiyolojik katabolik degradasyonun doğal yolla olusmasını sağlamaktadır. Bunun için emprenye maddesi aktif elementlerin odundan alınmasında mantarlar, bakteriler ve biyoabsorbant özelliği bulunan çesitli algler ve bitkiler kullanılmaktadır.

Çesitli mantar türlerinin koruyuculara karşı dirençli olmalarından dolayı zehirli maddelerdeki ağır metalleri ayrıştırarak zararsız hale getirmeleri prensibinden yola çıkılarak bazı mantar türlerinin emprenyeli ağaçlara uygulanması yoluna gidilmistir. Odun korumada basarılı bir emprenye maddesi olan kreozotun muamele edildiği ağaç malzemeden çesitli mantar türleriyle izole edilmesi bu yolla sağlanmıştır (Duncal ve Deveral, 1964).

Önceki yıllarda kullanımına sıkça rastlanılan ve klorofenoller grubuna giren PCP (Pentaklorofenol), kendisine dayanıklı olan Ascomycetes ve Fungi imperfecti ile muamele edilerek içerisinde bulunduğu ağaç malzemeden izole edilmistir. Ama son yıllarda mantarlarla muamele isleminden ziyade her bir emprenye maddesi için çesitli enzimler gelistirilip bu enzimlerin oduna fikse edilmesiyle izolasyon sağlanmıstır. PCP çesitli oksidatif enzimler (peroksidaz v.b) sayesinde klor’un izole edilmesiyle polimerlestirilerek enzimatik deltoksifikasyonu sağlanmaktadır. En etkili enzim üreticisi olarak beyaz çürüklük mantarları tarafından üretilen enzimler sayesinde yüksek bir redoks potansiyeli üretilerek enzimatik yanma olayı meydana getirilmektedir (Bumpus ve ark, 1985).

6.2.Kimyasal yolla ağır metallerin geri alınması

Odun içerisinde lignine ve selüloza bağlı halde bulunan veya hücre çeperi içerisine çökmüs halde bulunan emprenye maddelerini çözmek amacıyla çesitli organik, inorganik asitler ve diğer kimyasal maddeler kullanılmaktadır. Emprenye edilmiş odun, asitlerle ekstraksiyona uğratılarak içerisinde olusmus fiksasyon reaksiyonları sonucu suda çözünmez forma dönüsmüs ağır metal bileşikleri suda çözünebilir forma dönüstürülmektedir (Felton ve De Groot, 1996). Son dönemlerde, geçmişte kullanılmış ve kullanım ömürlerini tamamlamıs olan CCA emprenye maddesi ile emprenye edilmis atıkların miktarındaki artısla beraber bunların yok edilmesine ilişkin çesitli kimyasal maddeler kullanıma alınmıstır. Bu kimyasal maddelerden, sitrik asit, asetik asit, formik asit, oksalik asit, fumarik asit, glukonik asit, ve malik asit gibi organik asitler ile sülfürik asit, hidroklorik asit, nitrik asit gibi mineral asitlerin CCA komponentlerini odundan uzaklastırdığı görülmüstür (Taylor ve ark., 2001).

Kartal ve Clausen (2001); CCA ile emprenyeli odunun kimyasal yöntemle ekstraksiyonunun uygunluğu üzerine yaptıkları çalışmalarında asitleri kullanmıslardır. Sitrik asit, asetik asit, formik asit, oksalik asit, fumarik asit, tartarik asit, glukonik asit ve malik asit gibi organik asitler ile sülfürik asit, hidroklorik asit, nitrik asit ve fosforik asit gibi mineral asitlerin CCA bilesenleri
olan bakır, krom ve arseniği odundan uzaklastıracağını belirlemislerdir. CCA ile emprenyeli odunun asit ile ekstraksiyonu sonucu CCA bilesenleri ile odun arasında olusan fiksasyon prosesini tersine çevirerek elementleri suda çözülebilir forma dönüstürmüşlerdir. Etilendiamintetraasetik asit (EDTA), nitrilotriasetik asit (NTA) ve oksalik asit (OA) gibi kimyasallar metal tuzlarına kenetlenerek yıkanıp uzaklastırılma işlemlerinde kullanılmaktadır. EDTA’nın son derece stabil komplekslerle metal iyonlarını bağlama yeteneği, çözülmez metal bileşiklerinin çözünmesi ve kirlenmis yüzey veya topraktan uzaklastırılmasında kolaylık sağlamaktadır (Thomas ve ark., 1998; Abumaizar ve Smith, 1999; Kartal ve Clausen, 2001).

6.3.Emprenyeli Ağaç Malzemenin Geri Dönüşümünde Isıl İşlem Kömürleştirme İşlemi (Chartherizasyon):

Bu islem emprenyeli ahşabın geri dönüştürülmesi ve ağaç malzeme atık ürünlerinin volarizasyonunu (gaz halinde geri kazanma) mümkün kılmaktadır. İslemde emprenyeli ağaç malzemenin içerdiği kimyasal koruyucuların türüne bakılmaksızın, yüksek kaliteli ve temiz odun kömürüne dönüstürülmesi amaçlanmaktadır. Şekil 2 de gösterilen bu yöntemin, çevre için güvenli ve risksiz olması, kolay uygulanması, ekonomik ve teknik açıdan güvenilir olması gibi faydalı yönleri bulunmaktadır.

emprenyesekil2

Sekil 2. Hizmet ömrünü tamamlamıs emprenyeli ahşap tel direklerin kömürleştirme ile geri dönüşüm islemi (Anon, 2009a)

Yapılan testlerden alınan sonuçlara göre, islem boyunca ortaya çıkan ağır metallerin % 99.92’si absorbe edilebilmektedir. Proseste yalnızca ağır metallerin ayrılması değil, kendi arasında birbirlerinden ayrılması da yapılmaktadır. Bu işlem öğütme, havasız ortamda yakma (Spesifik termal muamele) ve ayrıstırma olmak üzere üç ana aşamadan meydana gelmektedir;

Geri dönüşüm işlemine uygun hale gelebilmesi için emprenyeli ahşap malzeme içerdiği atık ürünler ile birlikte öğütülmektedir. Bu işlem, ağaç malzeme atıklarının boyutlarının küçültülmesi ve üniform yapıya sahip olması için yapılmaktadır. Yongalama islemiyle birlikte testere talası olusturmadan aynı boyutta yonga olusacak şekilde islem gerçeklestirilmektedir. Yongalanmış olan ağaç malzemenin bir reaktör kazanı içerisinde ısıtılması olayına kömürleştirme (chartherizasyon) adı verilmektedir. Temel prensip ısıtma işlemi ile gaz haline geçen uçucu elementler hızlı bir soğutma ile yoğunlastırılarak toplanmakta ve bu islem esnasında oluşan mineral elementlerin karbon miktarınca zengin kömür tipi olarak geriye kalması sağlanmaktadır. Reaktörün alt kısmından alınan odun kömürü kalıntısı ise soğutulup, sıkıstırılarak diğer aşamada kullanılmak üzere depolanmaktadır. Elde edilen sıkıstırılmıs karbon kalıntısı içerisinde bulunan ve kullanımı sırasında kirliliğe yol açacak olan ağır metallerden arındırılması için bir ayrıştırma islemine tabi tutulması gerekmektedir. Bu uygulama için karbon kalıntısı hava basıncı yardımıyla çalısan bir santrifüj içinde karbon ve metallerin sahip oldukları yoğunluk farkları yardımıyla birbirlerinden ayrıştırılmaktadır.

6.3.1. Kömürleştirme işleminin önemli diğer karakteristikleri Hızlı Soğutma:

Hızlı soğutmanın amacı, yanma işleminden sonra reaktörü terk eden gazın etkilediği elementlerin kısa bir sürede yoğunlaşmasını sağlamaktır.

Gazların Tekrar Dolaşımı: Yongaları yakmak için kullanılan gazların tekrar dolaşımının sağlanması gerekmektedir. Eğer gazların geri dönüşümü sağlanmaz ise işlemin maliyeti artmaktadır. Bu gazlar hidrokarbonlar ile yüklüdür ve sıcak gaz jeneratöründe yakıt olarak kullanılmaktadır. Düşük sıcaklık seviyelerinin birleşmiş etkileri ve reaktörden gelen gazlarda bulunan yüksek seviyedeki hidrokarbonların yardımıyla sistem kendisini otomatik yanma seviyesinde tutmaktadır. Bütün geri dönüstürülen gazlar, tekrar kullanılmadan veya yok edilmeden önce, kurallara göre iki saniye süreyle 850 0C üzerinde yakılmaktadır.

Yongalanmış olan ağaç malzemenin reaktördeki seviyesi, reaktörün alt kısmından çıkan odun kömürü kalıntısının üretim oranına
göre devamlı olarak kontrol edilmeli ve beslenmelidir. Daha sonra kalıntı odun kömürü soğutulup, sıkıstırılarak diğer aşamada kullanılmak üzere depolanmaktadır.

Ağır Metallerin Ayrıstırılması

Amaç: Chartherizasyon işleminin tamamlanmasından sonra, elde edilen kalıntı karbon, islemin başlangıcındaki ağaç malzemenin içerisindeki bütün mineralleri içermektedir. Kalori değeri bakımından çok zengin olmasına rağmen, CCA ile emprenye edilmis olan ağaç malzemeden elde edilen bu odun kömürü bu sekilde kullanılamayıp pazara da sunulamamaktadır. Bu odun kömürünün kullanılması için kesinlikle içerisinde bulunan ve kirliliğe neden olan maddelerin ayrıştırılmaları gerekmektedir. Ancak bu işlemden sonra kullanılabilir temiz odun kömürü elde edilebilmektedir. Kirliliğe yol açan elementler direklerin DIS normlarına göre karakterize edilmelerine neden olmaktadır. Kirliliğe neden olan ürünlerin mümkün olduğunca en aza indirgenmeleri gerekmektedir ki temel atık olarak kabul edilebilsinler. Yeniden temiz odun kömürü elde bu sistem, tükettiğinden daha fazla enerji üretmektedir.

Kullanılan Metot: Termal bölümde elde edilen sıkıstırılmıs karbon kalıntısı, bu uygulama için özel olarak gelistirilmis olan yuvarlak öğütücüye gönderilir. Kömürün içerisinde bulunan veya etrafını çevreleyen metal parçacıklarının ayrıstırılması için kömür tekrar öğütülüp elenmektedir. Materyal tatmin edici bir büyüklüğe kadar küçültüldükten sonra sonra, hava basıncıyla çalısan bir elekten geçirilir. Buradan hava basıncıyla çalısan santrifüje tasınır. Hava basıncıyla çalısan santrifüjün içerisinde dönen havanın vasıtasıyla, karbon ve metaller santrifüjün dıs duvarlarına çarparlar. Fakat karbon ve metallerin aralarındaki yoğunluk farkından dolayı, karbon merkezde kalır ve bir konveyor vasıtasıyla dısarı alınır. Ağır metaller santrifüjün altında birikir ve çok az bir yüzde ile karbon ihtiva ederler. Fakat esas temiz, saf karbon filtre yardımıyla geri kazanılır.

Ayrıstırmanın Sonuçları

1.Yüzde yüz saflıkta temiz odun kömürü elde edilmistir.
2.Saf odun kömürü kül olusturmaz.
3.Kalori değeri 6500 kcal/kg olarak hesaplanmıstır.
4.Bu odun kömürü saflığından ve homojen yapısından dolayı, ağır sanayi
endüstrilerinde enjeksiyon için rahatlıkla kullanılabilir.
5.Elde edilen odun kömürü sistemde kullanılan hizmet ömrü bitmis olan
emprenyeli ağaç malzemenin kütlesinin %25’ i kadardır.
6.Elde edilen temel atık ise hizmet ömrü bitmis olan emprenyeli ağaç
malzemenin kütlesinin % 3’ü kadardır.

7. Sonuçlar

Emprenye maddeleri odun yapısı ile reaksiyona girerek veya çökelerek oduna bağlanmakta (fiksasyon), böylece yıkanmaya karşı dirençli hale gelmektedir. Ayrıca basınçlı emprenye yöntemleri emprenye maddesinin odunun hücre çeperlerine ve bosluklarına derinlemesine nüfuzunu sağlamakla yıkanmasını güçlestirmektedir. Bu etkili ve yıkanmaya dirençli emprenye işlemlerine istinaden çesitli çevresel kuruluslar (EPA, RCRA) bilimsel çalışmalarıyla toplum üzerindeki olumsuz kanının kayda değer olmadığını ortaya koymuslardır. Emprenye maddelerinin içerisindeki zehirlilik etkisine sahip ağır metallerin belirlenen tolerans limitleri içerisinde kullanımında canlı yasamına zararlı bir etkisinin olmadığını belirtmislerdir.

Diğer taraftan yapılan çesitli araştırmalar emprenyeli ahşap malzemenin hizmet ömrü bittikten sonra katı atık olarak ortaya çıktığında doğacak zararlarına dikkat çekmetdedirler. İlkel yok etme yöntemleri ile kontrolsüz işlem ve kullanımların çevresel zararlara yol açabileceği uyarısında bulunmaktadırlar. Odun koruyucu kimyasallar içeren atık ahşap malzeme çevre ve insan sağlığını tehdit edebilecek toksik kimyasallar içerdiğinden sıradan bir atık olarak görülmemelidir. Emprenye edilmis odunlar üzerinde kullanım emniyeti hakkında bilgi veren etiketlerin mutlaka bulundurulması gerekmektedir. Normal atık sınıflamasına girmeyen emprenyeli ahşap malzemenin tekrar değerlendirilmesinde malzemelerin bir önceki kullanımına ait dokümanları içerecek sekilde tüketici bilgi formu ve ürün kullanım kılavuzu ile birlikte alıcılara sunulması gerekmektedir. Emprenye edilmis ağaç malzeme bilgi formu ve kılavuzu ile birlikte çitlerde, istinat duvarlarında, peyzaj uygulamalarında, piknik masalarında, güvertelerde, iskelelerde ve benzeri alanlarda tekrar kullanılabilir.

Ülkemizde halen hizmet ömrünü tamamlamıs atık telefon direkleri çesitli ihaleler ile halka satılmaktadır. Bu emprenyeli ahşap malzemelerin içerdikleri kimyasallar ve çevresel tehditleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan alıcılar bu malzemeleri yeniden boyutlandırıp, ihtiyaçlarına göre değerlendirmekte hatta  yakıt olarak dahi kullanmaktadır. Bu konuda ülkemizde acil olarak yerel ve ulusal düzenlemelerin yapılarak gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.

kaynak: Selim SEN, Mesut YALÇIN

Kaynaklar
Abumaizar, R.J., Smith, E.H. 1999. Heavy metal contaminants removal by
soil washing. Journal of Hazardous Materials, B 70:71-86
Anonim 2006. Atık Türleri, Atık çevre yönetmeliği 30-31
Anonymous 2007. RCRA (Resource Conservation and Recovery Act), TCLP
(Toxicity Characteristic Leaching Procedure ), Ohio, USA
Anonymous 2008. Origen Biomedical, Arsenic and CCA Pressure-Treated
Wood, 2525-Hartford, Rd. Austin, Texas, USA

Anonymous 2009a. http://www.chartherm.com
Anonymous 2009b. http://www.eoearth.org/article/Arsenic Use in the United
States
Bozkurt, Y., Göker, Y., Erdin, N., 1993. Emprenye Tekniği, ĐÜ Yayınları,
ISSN: 3779/425, 429 s.
Bumpus, JA., Tien, M., Wright, D., Aust, SD., 1985. Oxidation of persist
environmental pollutants by a white-rot fungus. Science 228., 1434.
Cooper, PA., 2003. A review of issues and technical options for managing
spent CCA treated wood. Presented at American wood preservation
association annual meeting, Boston
Corpit, R.A. 1971. The wood preservation industry’s water pollution control
responsibility in Georgia and Neighboring states In: Proceeding of
conference on pollution Control in the Wood–preserving industry (W.S.
Thompson, ed.).Mississippi State Univ., State College.19-35,.
Duncal, CG., Deveral, FJ., 1964. Degradation of wood preservatives by fungi .
Apll. Microbiol. 12, 57-62.
Engür, MO., Kartal, SN. 2001. Orman ürünleri endüstrisinde çevre kirliliği ve
kontrolu, ĐÜ Orman Fakültesi Dergisi, Seri B. S1 (2), 43-52.
Felton, CC., De Groot. RC. 1996. The Recycling Potential of Preservative
Treated Wood. Forest Products Journal 46-7/8, 37-46
Huang, C., Cooper, PA. 2000. Cement-bonded particleboards using CCAtreated
wood removed from service. Forest Products Journal; 50: 49-56.
Kartal, N., 1996. Günümüzde kullanımı önem kazanan emprenye maddeleri,
ĐÜ Orman Fakültesi,”Bahçeköy, Đstanbul.
Kartal, SN., Clausen, CA., 2001. Leachability and decay resistance of
particleboard made from acid extracted and bioremediated CCA-treated
wood. International Biodeterioration and Biodegradation. 47, 183-191.
Kartal, SN, Engür, MO, Köse, C., 2006. Emprenye maddeleri ve emprenye
edilmis ağaç malzeme ile ilgili çevre problemleri, ĐÜ Orman Fakültesi
Dergisi, 56(1), 17-23.
Kartal, SN., Kantay, R., 2006. Emprenye maddelerinin piknik masaları ve
çocuk oyun oyun alanı elemanlarında kullanımı, ĐÜ Orman Fakültesi
Dergisi, 56(2), 43-51.
Lebow, ST., 2004. Alternatives to chromated copper arsenate (CCA) fpr
residental construction. In: Proceedings of Environmental Impacts of
preservative treated wood Conference, Orlando,USA.
Michael, AK., 1998. Using Treated Wood Around The Garden, Center for
Environmental Toxicology, Michigan State University, USA
Schroeder, HA., 2008. Scientists Endorse CCA Treated Wood as
Environmentally Responsible, Dartmouth Medical School, Canada
Sen, S., 2001. Bitki Fenollerinin Odun Koruma Etkinliklerinin Belirlenmesi,
ZKÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora tezi, 300 s., Zonguldak

Sen, S., Hafızoğlu, H., 2001. Ahsap Korumada Kullanılan Bazı Kimyasalların
Çevreye Etkileri, Ulusal Sanayi – Çevre Sempozyumu ve Sergisi, 753-
759, Mersin.
Taylor, A., Cooper, PA., Ung, YT. 2001. Effects of deck washes and
brighteners on the leaching of CCA components. Forest Products
Journal, 51: 69-72
Thomas, RAP., Lawlor, K., Bailey, M., Macaskie, L.E. 1998. Biodegradation
metal-EDTA complexes by an enriched microbial population. Applied
and Environmental Microbiology, 64:1319-22.
USEPA (United States Environmental Protection Agency), 2002. Whitman
Announces Transition from Consumer Use of Treated Wood Containing
Arsenic. Headquarters Press Release..
USEPA (United States Environmental Protection Agency), 2003. A
Probabilistic Risk Assessment for Children Who Contact CCA-Treated
Play sets and Decks. Draft Preliminary Report. Office of Pesticide
Programs, Antimicrobials Divisi